Cankurtaran Mahallesi Alemdar Cad. Osman Hamdi Bey Yokuşu Sok. 34122, 34122, İstanbul / Fatih
YOL TARİFİ ALT.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, İstanbul'un Sultanahmet semtinde, Gülhane Parkı'ndan Topkapı Sarayı'na çıkan Osman Hamdi Bey yokuşunda yer almaktadır. İsminin çoğul olarak kullanılmasının nedeni, idaresi altında Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi olmak üzere üç ayrı müzeyi bulundurmasıdır. İstanbul Arkeoloji Müzeleri gezisi kapsamında müzenin muhteşem güzellikteki bahçesini ve bahçenin içinde yer alan üç ayrı binayı ziyaret etmek mümkündür. İstanbul Arkeoloji Müzeleri, dünyada müze binası olarak tasarlanan ve kullanılan ilk on müze arasında yer alır. Ayrıca Türkiye'nin de müze olarak düzenlenmiş ilk kurumudur. Sahip olduğu çarpıcı koleksiyonların yanı sıra müze binalarının mimarisi ve bahçesi ile de tarihsel ve doğal öneme sahiptir.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri, tarihin koridorlarında bir yolculuk yapmak ve uygarlıkların izini sürmek isteyen tüm ziyaretçileri ağırlamaktadır. ARKEOLOJİ MÜZESİ VE EK BİNA Arkeoloji Müzesi 13 Haziran 1891'deki açılışından itibaren hızlı bir şekilde koleksiyonunu genişletmiştir. Şu anda Arkeoloji Müzesi giriş kat salonlarında; sağ tarafta Arkaik Dönem'den Roma Dönemi'ne Antik Çağ heykellerini, sol tarafta ise Sidon Kral Nekropolü'nden gelen İskender Lahdi, Ağlayan Kadınlar Lahdi, Tabnit Lahdi gibi dünyaca ünlü eşsiz eserleri görmek mümkündür. İki katlı binanın üst katında ise Hazine Bölümü, Gayri İslami ve İslami Sikke Kabineleri ile Kütüphane bulunur. Ek binada bodrum katta 1998 yılında açılmış olan "İstanbul Çevre Kültürleri" bölümü, değişik çağlara ait civar buluntu ve tümülüs kazılarında ortaya çıkarılmış eserlerin sergilendiği salondur. "Thrakia-Bithynia ve Bizans" bölümlerine sahiptir. Ek binanın giriş katında ise "Çocuk Müzesi" sergilemesi yer alır. Ek binanın 1. katında "Çağlar Boyu İstanbul" bölümü, 2. katta "Çağlar Boyu Anadolu ve Troia", en üst katta ise "Anadolu'nun Çevre Kültürleri: Suriye, Filistin ve Kıbrıs Eserleri" kronolojik sıralama ile teşhir edilmektedir. ESKİ ŞARK ESERLERİ MÜZESİ Eski Şark Eserleri Müzesi koleksiyonları, Anadolu ve Mezopotamya'nın Yunan öncesi, Mısır ve Arap Yarımadası'nın İslam öncesi çağlarına ait eserlerinden oluşur. Bu eserlerin çoğunluğu 19. yüzyıl sonunda başlayıp, I. Dünya Savaşı'na kadar süren arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılmış ve bu ülkelerin o zamanki hakimi olan Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul'a getirilmiştir. ÇİNİLİ KÖŞK MÜZESİ Çinili Köşk Müzesi koleksiyonlarında 11.- 20.yüzyıl başlarına tarihlenen Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait 2000 civarında eser bulunmaktadır. Müze'nin koleksiyonlarını 1981 yılında konum olarak yakınlığı nedeniyle İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü'ne bağlandığında mevcut olan eserler ile arkeolojik kazılarda bulunan, satın alma, bağış ve müsadere yoluyla giren eserler oluşturmaktadır. TARİHÇE
Osmanlı İmparatorluğu'ndan Türkiye Cumhuriyeti'ne miras kalmış bir kurum olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri ülkemizdeki ilk müzecilik çalışmalarını bünyesinde toplar. Aslında Osmanlı'da tarihi eser toplama merakının izleri Fatih Sultan Mehmet döneminden itibaren takip edilebilir. Fakat sistemli bir şekilde müzeciliğin kurumsal olarak ortaya çıkışı İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nin 1869 yılında 'Müze-i Hümayun' yani İmparatorluk Müzesi olarak kuruluşuna denk gelir. Aya İrini kilisesinde o güne değin toplanmış arkeolojik eserlerden oluşan Müze-i Hümayun İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nin temelini oluşturur. Dönemin Maarif Nazırı Saffet Paşa, müze ile yakından ilgilenmiş, müzeye eser kazandırmak için kişisel çabalar sarf etmiştir. Ayrıca Galatasaray Lisesi öğretmenlerinden İngiliz asıllı Edward Goold'un müze müdürü olarak atanmasını sağlamıştır. 1872 yılında Maarif Nazırı Ahmed Vefik Paşa bir dönem kaldırılmış olan Müze-i Hümayun'u Alman Dr. Phillip Anton Dethier'i müdür olarak atayarak tekrar kurar. Dr. Dethier'ın yaptığı çalışmalar sonucunda Aya İrini kilisesindeki mekan yetersiz kalır ve yeni bir inşaatın yapılması gündeme gelir. Maddi imkansızlıklardan ötürü yeni bir bina yapılamaz fakat Fatih Sultan Mehmet döneminde yaptırılmış olan 'Çinili Köşk' müzeye dönüştürülür. Halen İstanbul Arkeoloji Müzelerine bağlı olan Çinili Köşk restore edilerek 1880 yılında açılır. 1881 yılında Sadrazam Edhem Paşa'nın oğlu Osman Hamdi Bey'in müze müdürlüğüne atanması ile birlikte Türk müzeciliğinde yeni bir çığır açılır. Osman Hamdi Bey Nemrud Dağı, Myrina, Kyme ve diğer Aiolia Nekropolleri'nde ve Lagina Hekate Tapınağı'nda kazılar yapmış ve buradan gelen eserleri müzede toplamıştır. 1887-1888 yılları arasında günümüzde Lübnan'da bulunan Sayda'da yaptığı kazılar sonucunda Krallar Nekropolü'ne ulaşmış ve dünyaca ünlü İskender Lahdi başta olmak üzere pek çok lahit ile İstanbul'a dönmüştür. apılış tarihi açısından bakıldığında İstanbul Arkeoloji Müzeleri kompleksi içerisinde en eski yapı Çinili Köşk'tür. Şu anda Türk çini ve seramik örneklerinin sergilendiği Çinili Köşk Müzesi, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'da yaptırdığı sivil mimari örneklerinin en eskisidir. Yapıdaki Selçuklu etkisi göze çarpmaktadır. Kapısı üzerindeki çini kitabede inşa tarihinin Miladi 1472 olduğu yazılıdır ancak mimarı bilinmemektedir.