Taylan Doğuer Kandilli İlkokulu

Kandilli İlkokulu, İstanbul’un eskiden beri en gözde yeri olan ve halen bu özelliğini koruyan Kandilli’nin merkezinde, Üsküdar-Beykoz sahil yolu üzerinde bulunmaktadır. Şimdiki okulun kuruluşu, 1892 yılına dayanır. Kuruluştan sonraki yıllarda, Abdürrezak Efendi adlı bir vatandaş tarafından ilave yapılmıştır. 1926 yılında, bina ihtiyaca cevap vermediğinden, Rum cemaatine ait olan ve daha önce Rum Okulu olan kagir bina kiralanmıştır. Şimdiki bina, 1940 yılında, Şirketi Hayriye tarafından yapılarak İl Özel İdare’sine bağışlanmıştır.

Kandilli semti, Türkiye’nin en varlıklı ailelerinin oturduğu yer olma özelliğini şimdi de korumaktadır. İstanbul’un diğer yerlerine göre, çarpık kentleşmeden yıkımlardan en az etkilenen Kandilli’de bir çok eski konak yalı bulunmaktadır. Ayrıca Kandilli Kız Lisesi’ne ait olan Adile Sultan Sarayı ile, diğeri Sevda Tepesi’nde bulunan ancak yıkılan bir saray bulunmakta idi.

“Kandilli” isminin, yaygın rivayete göre, Boğaz’daki saraylarından Topkapı Sarayı’na dönen padişaha, sevgi gösterisi için, bir Rum papazın, bahçesindeki ağaçlara astığı kandillerden geldiği sanılmaktadır.

Tarihçi Joseph Piton de Tourneford, Kandilli’nin eski isminin Bosphorus Nicopolis olduğunu ve Bithinia Krallığı’na bağlı olduğunu, balıkçılığın, önemli bir geçim kaynağı olduğunu kaydeder.

Evliya Çelebi, Padişaha ait Kandilli Hasbahçesi’ni, cennete benzetir ve buranın sayıları 70 olan Hasbahçeler içerisinde, en iyisi olduğunu kaydeder.Osmanlı Padişahlarının bir çoğu, Kandilli’nin havasının suyunun iyi olduğu gerekçesi ile, yazları buraya gelirdi.

İskele’nin yakınında, 1931 yılında yeniden onarılan bir Cami mevcut olup, mimber kapısında Hattat Ali Haydar’ın 1914 tarihli Besmele yazısı bulunmaktadır. Kandilli Bahçe Sokağı’nda, 1840 yılında yapılan Metamorposis Rum Kilisesi, 1846 yılında yapılan Surp Arakelotz Ermeni Kilisesi, Dorman Sokağı’nda 1900 yılında yapılan Fransız Katolik Kilisesi bulunmaktadır. Evliya Çelebi, Kandilli’de, hastalara şifa olduğu söylenen ve Ayazma diye adlandırılan, güzün hasat sonlarına doğru yanı başında şenliklerin düzenlendiği çeşmelerin varlığını kaydeder. Ayrıca, Kandilli ile Vaniköy arasında ve Kandilli sırtlarında, Bizans eserlerinin kalıntılarının olduğu bilinmektedir.

Kandilli; uzunluğu 16 mil, en geniş yeri 3889 metre ve en dar yeri 649 metre olan İstanbul Boğazı’nın Asya tarafında olup, Üsküdar’a 7,5 kilometre uzaklıkta; Karadeniz’den Marmara’ya doğru olan akıntının en hızlı(18 mil) ve deniz derinliğinin en çok olduğu yerinde (110 metre); ünlü Sevda Tepesi’nin eteğinde yer almaktadır. Eski kaynaklara göre, kıyıdan başlayarak Karadeniz’e, Anadolu içlerine kadar kesintisiz devam eden ormanlar, günümüzde yer yer tahribata uğramışken, Kandilli’nin bir çok kesimi şimdilik bu tahribata ümitsizce direnmektedir.

Kandilli’de, Müslüman halka hizmet veren bir Sıbyan Mektebi’nin, Mehmet Efendi tarafından, 1774 tarihlerinde yaptırıldığı, okulun öğretmenine de günde on sekiz akçe vakfettiği bilinmektedir. Bu okula ait bir kalıntı olmamakla birlikte, Kandilli’nin yerlilerine göre, bu okul şu an mevcut olan tarihi çeşmenin yanında, köşe başında bulunmakta idi. Daha sonra, bu okulun yerine, Pir Halife Mustafa Efendi Mektebi adıyla bir okulun hizmet verdiği anlaşılmaktadır. Şu an hizmet veren okul binası, bu okulların gelişim süreci içinde, 1940 yılında 4 derslikli olarak üstü ahşap olmak üzere, Şirketi Hayriye tarafından, uzunca bir sahil şeridinde yer alan kayıkhanenin güney-doğusuna inşa edilmiştir.

Osmanlı’da kızlara tanınan eğitim hakkının yaşam bulduğu Kandilli Kız Lisesi, 1916’da, Adile Sultan Sarayı’nda, ikinci kız okulu olarak açılmıştır. Bu okul için, Almanya’dan Frau Krommer adında bir bayan eğitimci, sözleşmeli olarak iki yıllığına getirilmiştir. Günümüzde, diğer kız okulları, karma hale getirildiği halde, Adile Sultan’ın vakfiyesinde geçtiği söylenilen koşul nedeniyle, Kandilli Kız Lisesi, kız okulu olma özelliğini sürdürmektedir. Adile Sultan, Osmanlı’da 1824’te “ilköğretim zorunluluğu”nu getiren Padişah II.Mahmut’un kızı olup, çağına göre, yardımsever, aydın bir kadın ve Divan’ı olan bir şairdi. Hayatının önemli bir kısmını da burada geçirmişti.

Kandilli’de; 1970’li yıllara kadar hizmet veren ve öğrencisizlikten kapanan, bir Rum Okulu ile 1914 yılında öğretime başlayan ancak günümüze kadar varlığını sürdürmeyen Kandilli Fransız İlkokulu mevcut idi.

Günümüzde; Kandilli İlkokulu, tapu kayıtlarına göre, 665 m2 alanı bulunan, kaloriferle ısıtılan, 4 bilgisayar ve projeksiyon destekli dersliği, her biri bir şubeden oluşan 4 sınıflı bir okuldur. Okulun 3 idari odası, 1 öğretmenler odası, bir çok amaçlı salonu, 1 kütüphanesi bulunmaktadır. Bahçesi öğrencilerimizin düşme riskini azaltmak amacıyla kauçuk zeminle kaplanmıştır. Okulun 1 müdür, 1 müdür yardımcısı, 1 memur, 4 kadrolu öğretmeni, 2 sözleşmeli hizmetlisi bulunmaktadır. Okulun toplam öğrenci sayısı 80’dir. İçlerinde bir çok ünlü iş adamı, bürokrat, bilim adamı, sanatçı olmak üzere, okulumuz binlerce mezun vermiştir.

BU FİRMA HAKKINDA YORUM YAP
DEĞERLENDİRMENİZ *



Bu sayfada henüz bir yorum yok. İlk yorumu sen yapmak ister misin?


Copyright @ 2019 - 2024 hepfirma.com. Tüm Hakları Saklıdır.
Sitemizdeki yazı, resim ve resimlerin tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.